Bedduayı bumerang sanmak!

Günümüzde beddua etmenin dince yasak olduğu ve beddua edildiği taktirde edilen bedduanın dönüp dolaşıp geri geleceğine dair bir inanç vardır.

Hatta bu inanç öyle bir hal almıştır ki, kişi bedduaya muhattap olan taraf olmasa da beddua edenin yanında bulunmak dahi istemez.Çünkü yanında yapılan bedduanın dönüp dolaşıp onu da vurabileceğine inanır.Hatta beddua eden haklı durumda bile olsa beddua ettikleri için azarlanırlar.

Dinimizde yapılan bir kötülüğe karşı alınan tavır kısastır fakat bu halde bile Allah bizim kötülükleri affetmemizin bizim için daha hayırlı olduğunu söylemektedir.

Beddua da işte burada devreye giriyor.Kötülüğe muhattap olanın o kötülüğe aynısıyla cevap verecek gücü yoksa yada aynı kötülüğü karşısındakine yapmak istemiyorsa kötülük yapan kişinin cezasının Allah'tan bu dünyada verilmesini ister.Bu da gayet mantıklı bir istektir ve dinimize göre uygundur.

Hz. Nuh'un kötülük üreten zalimler için ettiği beddua Nuh suresinde aynen şöyle yer almaktadır:

Nûh / 26

Nûh şöyle yakardı: "Rabbim! Yeryüzünde, kâfirlerden yurt tutacak/gezip dolaşacak hiç kimse bırakma!"

Nûh / 27

"Çünkü eğer sen onları bırakırsan, kullarını saptırırlar ve kötülük üreten nankörden başkasını doğurmazlar."

Nûh / 28

"Rabbim! Beni, anne-babamı, inanmış olarak evime gireni, tüm inanmış erkekleri ve inanmış kadınları affet! Zalimlerin de sadece helâk ve perişanlığını artır!"

Hatta Tebbet suresini bir zalime edilen beddua oluşturmaktadır.

Tebbet / 1

Elleri kurusun Ebu Leheb'in; zaten kurudu ya!

Tebbet / 2

Ne malı kurtardı onu ne de kazandığı.

Tebbet / 3

Alevli bir ateşe yaslanacaktır o;

Tebbet / 4

Karısı da,

Tebbet / 5

Odun hamalı olarak. Gerdanında bir ip olacaktır onun, en sağlam fitillisinden...

Al-i İmran suresinde de beddua ile ilgili bir örnek gösterebiliriz

ÂLİ İMRÂN-119

Siz öyle kişilersiniz ki, onlar sizi sevmedikleri halde siz onları seversiniz. Ve Kitap'ın tümüne inanırsınız. Onlar ise sizinle karşılaştıklarında "İnandık!" derler; başbaşa kaldıklarında size öfkelerinden parmak uçlarını ısırırlar. De ki onlara: "Öfkenizle geberin!" Allah, göğüslerin içindekini çok iyi bilmektedir.

Kuran'da bedduaya yer verildiğini ve bunda hiçbir sakınca olmadığını görüyoruz.Ayetlerden anlayacağımız üzere eğer bir beddua yapılacaksa kötülere ve zalimlere karşı yapılmalıdır.Yoksa Kuran'da bedduanın yeri var diye iyi insanların kötülüğünü isteyemeyiz.

Tahminlerime göre bedduanın dönüp dolaşıp geri geleceği sözü aslında kötülüğe karşı yapılmamış bir bedduayı Allah'tan isteyenlere karşı yada kendisine yapılan kötülüğün daha fazlasını karşısındaki için isteyeni uyarmak için yapıldığını düşünüyorum.