top of page

Atatürk ve gökten indiği sanılan kitapların doğmaları sözü üzerine

  • muswelhill
  • 11 May 2015
  • 3 dakikada okunur

Atatürk’ün dine yaptığı hizmetler sayısızken günümüzde Atatürk düşmanı bir kesim onun bir takım cümlelerini, söylediği anlamdan çıkırarak din dışı bir söylemde bulunduğunu iddia etmektedirler. Halbuki işin gerçeği din simsarlarının, insanların Kuran okumamasından faydalanarak halkı kandırma çabasından başka bir şey değildir. Kuran’ı okumayan ve onun üzerine derin derin düşünmeyen bir kesim ise Atatürk’ün bu sözleri söylerken neyi kastettiğine anlam veremeyip din tüccarlarının dediklerine teslim olmuşlardır.İşin diğer tuhaf yanı ise bir kısım Atatürkçü kesim ise sadece Atatürk’ü korumak adına ‘gökten indiği sanılan kitapların doğmaları’ sözünü aynı din tüccarlarının yaptığı gibi hiçbir temele dayanmadan sadece Atatürk sevgilerine dayanarak açıklamaya çalışmalarıdır.O halde Atatürk’ün tartışılan aşağıdaki sözlerine Kuran ışığı altında açıklama getirmeye çalışalım!

‘Bizim, devlet idaresinde takip ettiğimiz prensipler, gökten indiği sanılan kitapların doğmalarıyla asla bir tutulmamalıdır. Biz, ilhamlarımızı gökten ve gaipten değil, doğrudan doğruya hayattan almış bulunuyoruz.'

İlk bakışta bu söz ‘ben gökten indiği sanılan bir kitaba bağlı kalacak ve ona inanacak biri değilim bu yüzden ilhamımı kitaptan değil hayattan alırım’ şeklinde anlaşılıyor.

Burada atlanan bir şey var.Oda ‘dogma’sözcüğü!!

Sanki Atatürk bu sözünde kitap sözcüğünün ardından hiç dogma sözü geçmiyormuş gibi yorumda bulunuyorlar.Din simsarları cümleden sadece ‘gökten indiği sanılan kitaplar’ kısmını alarak Atatürk’ü dinsiz ilan etmeye çalışırken, Atatürkçü kesim ise orada Atatürk’ün kitapların gökten inmediği yani vahiy yoluyla gelmiş olduğunu kastettiğini söylerler.Bu yorumların ikisi de en hafif tabiriyle gülünçtür.

İlk olarak doğma sözcüğünün anlamına bakalım ve bunun Kuran’la ilgili bağlantısını kurmaya çalışarak Atatürk'ün aslında ne kadar isabetli bir söz söylemiş olduğunu hep birlikte görelim!

Dogma: Belli bir konuda ileri sürülen bir görüşün sorgulanamaz, tartışılamaz gerçek olarak kabul edilmesi.(TDK)

İşte burası en can alıcı nokta.Dinimizde dogma yoktur!!!

Bir şeyi tartışmadan, üzerine düşünmeden gerçek olarak kabul eden kimseyi en hafif tabiriyle aklını kullanmamakla itham edebiliriz.Kuran ise onlarca ayetinde insanların aklını kullanmasını ister ve bunu yapmayanların üzerine pislik yağacağını ifade eder.Dinimize göre hiçbir şey körü körüne kabul edilmez.Biz ailemiz ve toplumumuz kendilerine müslüman dedikleri için ve onlardan doğduğumuz için mi otamatik olarak müslüman oluyoruz yoksa tanrının gerçekten var olup olmadığını kendimize sorarak ve daha sonrasında Kuran’ın ancak Allah tarafından gönderilmiş olduğuna iman ederek mi müslüman oluyoruz?

Tanrı kavramı bile tartışmaya açıktır.Öyle olmasaydı bu kitap yalnız kendisine müslüman diyenlere inmiş bir kitap olup kalırdı.Bunun en güzel örneği Hz. İbrahim'dir. Hz. İbrahim toplumu putperestken bütün bunlara karşı çıkmış ve tek tanrıyı savunmuştur. Bu yüzden Kuran'da ona ayrı bir yer verilmiştir ve Hac 78. ayetinde 'Babanız İbrahim'in milletini esas alın' denmektedir. Rabbimiz tüm insanların tanrısıdır.Bu kitap gayr-ı müslümlerin de,başka dinlere ve tanrılara inananların da doğru yolu bulabilmeleri üzerine gelmiştir.İslam dışındaki dinlerde de din adamları denilen kesim kendi dinlerini en yüce, tartışılmaz ve sorgulanamaz ilan etmişlerdir.Bu halde bulunan bir insan kendi dinini dogma olarak gördüğü taktirde asla islamla tanışamayacaktır.Bu Allah’ın isteği değildir.

Biz kitabımızı Allah’tan başkası tarafından gönderilemeyecek kadar yüce bir kitap olduğunu kendi gözlerimizle gördüğümüz için inanırız.O bir insan sözü olamaz ve herkes bir araya gelse bir suresini bile yazamaz.Bunlar Kuran’ın başka dinlere karşı açıkça meydan okumasıdır.

Hal böyleyken başka dinlere mensup kişiler eğer kendi dinlerini bir dogma olarak görürlerse her denileni kabul edecekler ve kendi kitaplarında yazan her şeyi anlamına bakmadan kabul edeceklerdir.Kuran ise tam tersini söylemektedir.

Furkan suresinin 73. Ayeti şöyle der:

'Rablerinin ayetleri kendilerine hatırlatıldığında, kör ve sağırlar gibi onlar üzerine kapanmazlar.'

Allah, bu ayette kendi ayetlerine dahi bilinçsizce kapanmamamızı söyler. Buda üzerinde düşünmeden benim sözlerimi bile kabul etmeyeceksiniz demektir. Yani dinimizde dogma yoktur.

Aynı şekilde dinimizde zorlamada yoktur. Kuran’a dileyen inanır dileyen inkar eder! (kehf 29) Dinimize göre peygamberimiz Hz. Muhammed bile insanlara bu konuda baskı yapma yetkisine sahip değildir! (kaf-45)

Kehf 29- Ve de ki: "Hak, Rabbinizdendir. Artık dileyen inansın, dileyen inkâr etsin…..

Kaf 45- Biz onların neler söylediklerini çok iyi biliyoruz. Sen onların üstüne bir zorba değilsin. O halde, benim tehdidimden korkanlara sadece Kur'an'la öğüt ver.

Ayrıca Kuran hiçbir yerde kendini bir kurallar kitabı olarak tanıtmaz.Kuran bir öğüt, bir hatırlatıcı,bir uyarıcı olarak kendini tanıtır.İsteyen Allah’a ulaşma yolunda çabalar istemeyen ise gayret göstermez.Bu insanların kendi bileceği iştir.Sonuçta herkes kendi yaptıklarından sorumlu olacaktır.

Sonuç olarak Atatürk'ün bahsettiği şey, Kuran’da yazılanlar değil din tüccarları tarafından tartışılmaz olarak kabul edilen kitaplardan çıkarılan dogmalar hakkındadır. Atatürk konuşmasında vurguyu kitapların gökten indiğinin sanılmasına değil doğmaların gökten indiğinin sanılmasına yapmıştır.

Günümüzde din simsarları Kuran’ı sadece bir dogma kitabı şekline sokmaya çalışmamışlar ayrıca Kuran’dan kendi çıkardıkları manaları da birer dogma haline getirmişlerdir. Bu uğurda din adına kendi kafalarına göre kurallar icat edip insanların ibadet hayatına dahi yeni kurallar koymuşlar ve kendi gibi olmayanları mürtet ilan ederek haklarında ölüm fermanları yayınlamışlardır.

Toplumumuz tarafından YANLIŞ BİLİNEN başka bir şey ise din kelimesinin manasıdır.

Kuran'a göre, yaşantı şeklimiz dinimizi belirler. Din ise hayatın ta kendisidir. Böylelikle Atatürk’ün ‘ilhamlarımızı hayattan alıyoruz’ sözü de mana kazanmış oluyor.

Sonuç olarak, Atatürk bu sözleriyle sanılanın aksine bir din karşıtlığı değil aslında tamda dini anlatmıştır.


 
 
 

Comments


Featued Posts 
Recent Posts 
Find Me On
  • Facebook Long Shadow
  • Twitter Long Shadow
  • YouTube Long Shadow
  • Instagram Long Shadow
Other Favotite PR Blogs
Serach By Tags

© 2023 by Make Some Noise. Proudly created with Wix.com

  • Facebook Clean Grey
  • Instagram Clean Grey
  • Twitter Clean Grey
  • YouTube Clean Grey
bottom of page