Kızlar Yandınız

KIZLAR YANDINIZ!

Gelinlerin evlenmeden önce istedikleri geçimlik (Mehir)

Günümüzde evlilik çağındaki genç kızlarımız evlilik öncesinde damat adayından ne kadar para(ev,araba,altın,tarla vs..) isteyeceklerini arkadaşları arasında konuşurlar ve biri diğerinden aşağıda kalmamak için bu mehri hep yüksek tutarlar.Damat adayından istenen bu miktarla kendi değerlerini ölçme yanlışlığına düşerler.Ne kadar yüksek bir meblağ belirlenmişse sanki değerleri onunla aynı oranda artacakmış gibi bir düşünceye sahip olurlar.Halbuki nice damatlar bu mehirleri fazla fazla ödese de eşlerini aldatma yada onları aşağılama hatta onlara şiddet kullanma yoluna gidebiliyor ve verdiği para doğrultusunda kadının üzerinde daha çok hakkının olduğunu düşünebiliyorlar.

Kadınlar kendine ilk olarak şu soruyu sormalı ‘benim değerim parayla ölçülebilir mi?

Elbetteki hayır!

Evlilik kurumunda paranın önemi olduğu kadar karşılıklı güvenin,birlikte huzurlu bir yaşam geçirmenin,iyi ve kötü günde bir ömür boyu dayanışma içinde olmanın,sağlığın,çocukların geleceğinin,karşılıklı hoşgörünün de vs. önemi olduğu unutulmamalıdır.

Toplumumuzda YANLIŞ BİLİNEN ŞEY mehir belirleme hakkının kadında olmasıdır.Halbuki işin gerçeği öyle değildir.Mehri ya erkek belirler yada kadın ve erkek ortaklaşa belirlerler.Çünkü bu yükün altına girecek olan erkektir.

Ayrıca mehir evliliğin olmazsa olmaz şartı da değildir.Herhangi bir mehir belirlemeden de evlilik yapılabilinir.

Bunu okuyan kızlarımız ‘şimdi nerden çıktı bütün bunlar?’ diyebilir yada ‘bizim adetlerimiz böyle, mehre ben karar veririm!’ de diyebilir.Ama burada önemli olan şey Kuran’da hayatın akışına uygun olarak insanlara tavsiye edilen Allah’ın sözüne mi yoksa atalarımızdan görmüş olduğumuz adetlere göre mi hareket edeceğiz?

Unutmayalım ki Kuran’ın geliş sebeplerinden biri de insanların Allah’ın sözlerinden çıkarak atalarından gördükleri adetleri din haline getirmeleridir.

Aşağıda yazılan mehir ile ilgili ayetler ışığında mehirin ne olduğunu isterseniz kendimize sorular sorarak tam olarak anlayalım ve bundan sonra da ne yapıp yapmayacağınız konusunu yine sizin kararınıza bırakalım!

İlk olarak evlilikte mehir olmazsa olmaz değildir ,Bakara 236. ayette görüldüğü gibi mehir belirlemeden boşanmada herhangi bir sorun yoktur.Fakat Allah,erkeklere boşanma sırasında ister mehir belirlenmemişse isterse de kadına hiç dokunulmadan boşanma gerçekleşmişse dahi erkeklerin imkanları dahilinde onları nimetlendirmesini ister.Bakara 237. ayette ise eğer bir mehir belirlemişseniz ve bu haldeyken eşinize hiç dokunmadan boşandıysanız belirlediğiniz mehrin yarısını kadına verin der. Eğer mehr belirlemişseniz, bir gün dahi evli kalsanız bile bu mehrin yarısını kadına vermelisiniz diyor Kuran. Ve devamında da kadının imkanı varsa bu parayı istemeyebileceği yada erkeğinde şartları müsaitse mehrin yarısını değil tamamının kadına vermesi gerektiği takvaya en uygun davranış olarak gösteriliyor.

Görüldüğü gibi mehir belirlense de belirlenmese de tüm olumluluk kadınlara yöneliktir.Ayrıca mehir, evlenirken alınan değil boşanırken verilen paradır.

Birde Bakara 240. ve 241. ayetleri eşin ölmesi halinde kadının haklarından bahseder.

Bu ayetlerde erkeğin ölmeden önce akraba ve yakınlarına ,öldüğü taktirde eşinin bir yıl boyunca geçimliğinin sağlanması ve oturduğu evden kovulmamamasını vasiyet etmesi söylenir.Kadın evden ayrılmak isterse bu kadının bileceği iştir fakat yakınlara düşen görev kadının yükünü bir sene boyunca üstlenmeleri ve 1 yıl boyunca evinde rahat rahat yaşamasını sağlamaktır.Yakınlara düşen diğer bir görev ise dul kalan kadının geçimini sağlayabilmesi için ona uygun bir iş bulunmasıdır.Aslında bu görev sadece yakınlara ve akrabalara değil içinde Allah korkusu olan herkes için dul kalmış bir kadının geçimini sağlaması için bir işe yerleştirilmesi bir borç olarak görülmesi gerektiği belirtilir.

BAKARA-236

Kendilerine dokunmadan veya onlar için herhangi bir mehr belirlemeden kadınları boşamanızda sizin için günah yoktur. Ancak onları nimetlendirin. İmkânları geniş olan kendi gücünce yapar bunu, imkânları sınırlı olan da kendi gücünce yapar. Örfe uygun bir nimetlendirme... Güzel düşünüp güzel davrananlar üzerine bir borç...

BAKARA-237

Bir mehr belirlemişseniz ve kadınları hiç dokunmadan boşamışsanız, kestiğiniz mehrin yarısını verin. Ancak kadınların vazgeçmesi ile, nikah bağı elinde bulunan erkeğin durumu müstesna. Erkekler olarak sizin vazgeçmeniz takvaya daha yakındır. Aranızdaki lütufkârlık farkını unutmayın. Allah, yapmakta olduklarınızı en iyi şekilde görmektedir.

BAKARA-240

İçinizden ölüp de geriye eşler bırakan erkekler, eşlerinin evden çıkarılmaksızın bir yıla kadar geçimlerinin sağlanmasını vasiyet etsinler. Eğer kendileri çıkarlarsa, onların kendileri için yararlı gördüklerini yapmaları yüzünden size bir günah yoktur. Allah Azîz'dir, Hakîm'dir.

BAKARA-241

Boşanmış kadınlar için örfe uygun bir geçim imkânı sağlanması Allah'tan korkanlar üzerine bir borçtur.