Maslow'un piramidinde bir yanlışlık var!

Hayatta bir çok şeyi sorgulamadan kabul ederiz.Bunlar birde ders kitaplarında yer alıyorsa o zaman buna hiç bir itirazımız olamaz.Öyle ya 'biz onlardan daha mı iyi bileceğiz(?)'

Burada amacımız araştırmaları yada teorileri küçümsemek değil aksine onlara katkı yapabilmektir.Yoksa bilimsel gerçekliği saptanmış bir olay zaten tartışmaya açık değildir.Amacımız kediye kedi demektir!

İnsanoğlu meraklı bir canlıdır bu yüzden henüz bilgi halini almamış teorileri sağlam bir temele dayandırıp, onu bilgi haline getirmek ister.

İnsan, bilginin bile doğru olup olmadığını sorgular.Yıllarca içinde demir var diye bildiğimiz ıspanağın içinde demir olmadığı yine merak sayesinde ortaya çıkmadı mı?

Birisi çıktı ve dedi ki: Ispanakta gerçekten demir var mı? Varsa ne kadar var?

Baktı ki demir falan yok!

Bende Maslow'un teorisine bakarken kendime şu soruyu soruyorum:Fizyolojik ihtiyaçlar güvenlik ihtiyacından önce gelir mi?

1943 yılında Abraham Maslow tarafından ortaya atılan bu teori, insan ihtiyaçlarının en baştan en sona doğru sıralandığı, önce gelen temel ihtiyaçların karşılanmadan yukarıda bulunan bir ihtiyaca geçilemeyeceğini varsayan piramid şeklinde tasarlanmış bir psikoloji teorisidir.

Örneğin su içme ve kitap okuma gibi iki ihtiyaç aynı anda belirdiğinde bunlardan ilk önce su içmenin gerçekleştirileceği ondan sonra kitap okunacağı varsayımına dayanır.Çünkü 'fizyolojik ihtiyaçlar her zaman kendini gerçekleştirme ihtiyacından üstündür' der Maslow.

Benim takıldığım nokta ise önceki ihtiyaçların sonraki ihtiyaçlardan öncelikli olması konusu değil!

Benim üzerinde durduğum nokta güvenlik ihtiyacının fizyolojik ihtiyaçlardan daha önce geldiğidir.Yani piramidin en altında fizyolojik ihtiyaçlar değil güvenlik ihtiyacı olmalıdır.

Maslow'a göre insanın doğumuyla beraber ilk olarak fizyolojik ihtiyaçları başlar çünkü bebek doğarken havaya,besine ihtiyaç duyar.Bu fikir de ilk başta doğru gibi görünsede ilk olarak bebeğin güvenli bir ortamda doğması sağlanmalı ondan sonra bebeğin fizyolojik ihtiyaçları karşılanmalı görüşündeyim.Dolayısıyla da güvenlik ihtiyacı her zaman fizyolojik ihtiyaçtan önce gelmelidir.

Bebekler doğduğunda belli bir süre havaya ihtiyaç duymazlar.Doğum, su altında da yapılabilinir.Suyun da insan için doğum sırasında fizyolojik bir ihtiyaç olabileceği öne sürülebilinirse de burada önemli olan içinde doğum yapılan suyunda doğacak çocuğa zarar vermeyecek şekilde güvenli olması gerekliliğidir.Doğum yapılan su çocuğa zarar vermemesi için belli bir miktarın üzerinde olmalı ve çocuğu etkileyecek herhangi bir zararlı madde içermemesi gerekir.

Suda doğum dışında normal yolla doğacak bebek içinde içine çekeceği o ilk havanın temiz yani güvenilir bir hava olması gerekir.1980'li yıllarda Hindistan'da böcek ilacı üreten bir fabrikada büyük bir sızıntı oldu ve binlerce insandan kimisi uyurken kimisi dışardayken bu sızıntı dolayısıyla hayatlarını kaybettiler.Bu şartlar altında doğan bebeklerin fizyolojik ihtiyacından önce muhakkak güvenlik ihtiyacına gereksinimi vardır ki sağlıklı bir şekilde doğabilsin.

Aynı zamanda yazması bile çok dehşet verici ama bazı bebeklerin doğar doğmaz daha ilk nefesini alamadan yani fizyolojik ihtiyacını bile karşılayamadan öldürüldükleri gerçeği var karşımızda.

Sonuçta insanın ilk ve en önemli hakkı güvenli bir ortamda doğma ve yaşama hakkı olmalıdır.